Araştırmacı Öğretmenler Ne Yapmalı

Araştırmacı Öğretmenler Ne Yapmalı

Sevgili Arkadaşlar;

Sizlere bu yazımızda araştırmacı öğretmenler neler yapmalıdır paylaşımında bulunacağım.



Öğretmenler eğitim öğretim faaliyetlerinin uygulayıcısıdırlar. Dolayısıyla mutfakta bulunan öğretmenlerin karşılaştıkları sorunları bilimsel bir şekilde ortaya koyması daha kolay olacaktır. Akademisyenlerin uzak kaldıkları okullardan bilgi toplamaları bu denli zorken, öğretmenlerin her gün bulundukları ortamlarda bilgi toplamaları oldukça kolaydır.
Bu kapsamda daha önce paylaşmış olduğumuz araştırmacı öğretmen modeli başlıklı yazımızda belirttiğimiz gibi araştırmalar yapmak isteyen öğretmenlerin “Nasıl?” sorusuna cevap verecek bir paylaşımda bulunmak istedik.
Eylem araştırmaları eğitimde en çok kullanılan araştırma yöntemlerinden bir tanesidir. Belki farkında olmayarak bir çok öğretmen bu araştırmayı kullanmakta fakat bütün süreçlerini zihinde gerçekleştirdiği için yazınsal bir sonuç elde etmemektedir. Bununla birlikte yazınsal olmadığı için de diğer meslektaşları ile paylaşması durumu da oluşmamaktadır.
Yine tekrar tekrar verdiğimiz Finlandiya örneğinde olduğu gibi; öğretmenler karşılaştıkları sorunları eylem araştırmaları ile çözmekte ve elde ettikleri sonuçları bilimsel toplantılarda paylaşmaktadırlar. İşte öğretmenlerimizin bu tür çalışmalar yürütebilecekleri eylem araştırmaları…
Makalenin tamamına ulaşmak için tıklayın.
Eylem Araştırmasının Amacı, Özellikleri ve Araştırmacının Rolü
Eğitim araştırmalarının temel amacı kuramı test etmek ve var olan bilgiyi geliştirmektir. Bu tür araştırmalarda araştırmacı, araştırma sonuçlarının uygulama yaptığı örneklemin ötesinde uygulanabilirliği ile ilgilenir. Oysa eylem araştırmasında temel amaç öğretmene veya yöneticiye okulu ile ilgili karar vermede yardımcı olacak verileri toplamaktır (Borg, 1987, 284).
Eylem araştırması, birçok nedenle yapılabilir. Bu araştırma türü, hemen hemen tüm alanlarda ortaya çıkan sorunlara çözüm bulmaya yönelik bir araştırma çeşididir; uygulamacıların her türlü sorunlarını çözmek için kendi uygulamalarını incelemeleri üzerine kurulu bir süreçtir. Genellikle eylem araştırması, sorunların çözümüne yönelik iş birlikçi bir etkinliktir. Eylem araştırması, katılımcıların üzerinde çalışılan durumla ilgili derinlemesine yaptığı kritik ve pratik tecrübelerine dayanmaktadır. Bu yüzden, araştırmalara ve eyleme rehber olacak bir kuram geliştirmeyi amaçlamaktadır (Köklü, 2001, 35).
Eylem araştırması okula dayalı program geliştirme, mesleki gelişme, sistem planlaması, okulu yeniden yapılandırma ve bir değerlendirme aracı olarak kullanılır (Ferrance, 2000, 26). Bu araştırmanın eğitim alanındaki en önemli amacı ise, eğitim dünyasında ortaya çıkan gerçekleri anlamak ve sistematik olarak değiştirerek geliştirmeye çalışmaktır (Kuzu, 2009).


  • İşbirliğine dayanır,
  • Çalışanların öz eleştiri yapmasına olanak verir,
  • Sistematik bir öğrenme sürecidir,
  • Çalışanların yaptıkları iş hakkında düşüncelerini sınamalarını gerektirir,
  • Açık fikirli olmayı gerektirir,
  • İş deneyimleri hakkında kişisel günlük tutmayı gerektirir,
  • Politika geliştirmeye yönelik bir süreçtir,
  • İş yerinin eleştirel bir analizidir,
  • Özellikler üzerine vurgu yapar,
  • Küçük grupların işbirliği içinde çalışmasıdır,
  • İş uygulamalarının gerekçelendirilmesidir.


Eylem araştırması; bireysel olarak sınıf bazında, birkaç sınıfı kapsayarak grup halinde ve okul çapında veya bölgesel nitelikte ise takım halinde yapılabilmektedir (Ferrance, 2000, 3). Eylem araştırması genellikle nitel araştırma yöntemlerinden faydalanmakla beraber araştırmanın amacına uygun olarak nicel araştırma yöntemlerinden de faydalanabilmektedir (Kuzu, 2009). Bu yüzden geleneksel (nitel – nicel yöntemler) yöntemlerle benzerlikleri bulunmaktadır. Ancak bu yöntemlere göre birçok farklılığı da barındırmaktadır.


Eylem araştırması, yerel sorunların çözümüne odaklıdır. Araştırmanın yürütülmesi için çok fazla eğitim gerektirmez. Araştırmacı sorun bağlamının içinden biridir. Genellikle sorunun durumuna göre araştırmacının geliştirdiği veri toplama aracı kullanılır. Araştırmanın planlanması ve yürütülmesi süreçleri diğer yöntemlere göre daha esnektir. Araştırmanın bulguları ve sonuçları araştırmanın özelliklerine göre yorumlanır. Kasıtlı bir örneklem üzerinde çalışılır (Fraenkel & Wallen, 2006; akt. Büyüköztürk, Çakmak, Akgün, Karadeniz ve Demirel, 2009, 275). Araştırmacının, araştırmayla ilgili bireysel tecrübe ve görüşleri veri olarak kabul edilir Araştırma genellikle çok küçük bir örneklem üzerinde gerçekleştirildiğinden sonuçları çok nadir olarak genelleyebiliriz (Glanz, 1999).
Özgürleştirici/geliştirici/eleştirel eylem araştırması.
Aşağıda bu aşamalara kısaca değinilmiştir.


Problemin tanımlanması. Bu aşamada araştırmaya ilişkin sorular belirlenir. Soruların konuyla ilişkili olması, günlük işlerle sınırlandırılması sonrasında anlamlı ve uygulanabilir bir soruya indirgenmesi oldukça önemlidir. Bu aşamanın iyi planlanması yanlış bir başlangıcı önleyecektir. İyi bir araştırma problemi için oluşturulan sorularda bazı noktalara dikkat edilmelidir. Sorular; evet/hayır şeklinde olamamalı, anlamlı, kısa ve özlü olmalı, açık bir dille yazılmalı ve jargondan kaçınılmalıdır. Ayrıca cevabı önceden belli olan sorulara yer verilmemelidir (Ferrance, 2000, 9).


Geliştirilen plana göre hazırlanan işlem basamakları uygulamaya konur. Uygulama sürecinde hazırlanan plana bağlı kalınır. Bu süreçte görülen problemlerin çözümüne veya ortaya çıkabilecek yeni durumların özelliklerine göre gerekli değişikler yapılır (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 304).


  • Öğrenme Stratejileri. Öğrenme ve öğretmede tek-konu stili yerine bütünleştirilmiş yaklaşımı benimsemek,
  • Değerlendirme yöntemleri. Mevcut değerlendirme yöntemlerini geliştirmek,
  • Tutum ve değerler. İşe karşı olumlu tutumları desteklemek veya öğrencilerin değer sistemini yaşamın gereklerine göre değiştirmek,
  • Öğretmenlerin hizmetiçi gelişimleri. Öğretim becerilerini geliştirmek, yeni öğretim metotları geliştirmek, analiz güçlerini artırmak, üst düzeyde öz farkındalık yaratmak,
  • Yönetim ve kontrol. Davranış düzeltme tekniklerinin aşamalı olarak sunumu,
  • Yönetim. Okul yaşamının yönetsel açıdan etkililiğini artırmak.
  • Eylem araştırması; ailelerden, yöneticilerden ve diğer katılımcılardan izin alınmadıkça yapılmamalıdır.
  • Hiçbir bireysel katılımcı araştırma raporunun içeriğini tek taraflı veto etme hakkına sahip değildir.
  • Dosya ve yazışmalar gibi tüm doküman ve belgeler resmi bir izin olmaksızın incelenmemelidir.
  • Telif haklarına tam anlamıyla dikkat edilmelidir.
  • Araştırmacı, bilgilerin gizliliğinden sorumludur.
  • Araştırmacılar, araştırma kayıtlarını korumak zorundadır ve istenmesi halinde bunları katılımcılara ve yetkililere vermek zorundadır.
  • Araştırmacı, araştırmaya katkıda bulunan tüm okul üyelerine (diğer öğretmenler, aileler, öğrenciler vb) hesap vermekle sorumludur.
  • Araştırmacı belirli aralıklarla araştırmanın gelişimini açıklamakla sorumludur. Bu ölçüt, problemin yeniden tanımlanması ve yeni ilgi alanlarını tanımlamak için devam eden şekillendirici değerlendirme ihtiyacını tatmin etmeye yardımcı olacaktır.
  • Araştırma, deneklere herhangi bir şekilde zihinsel ve fiziksel açıdan zarara neden olabilecek bir biçimde kesinlikle yapılmamalıdır (örneğin, haberi olmaksızın bir katılımcıya uyuşturucu vermek).
  • Araştırmacı araştırma sonuçlarını adilce açıklama/bildirme hakkına sahiptir.
  • Araştırmacı bilinen tüm katılımcılarla etik sözleşme yapmalıdır.
  • Araştırmacılar, araştırma sonuçlarından meydana gelen her türlü yayına isimlerini koyma hakkına sahiptirler. (Bu, yayınlardan kim faydalanacak? Raporda kimin ismi olacak? gibi hassas etik sorular için iyi bir cevap oluşturacaktır).


Eylem araştırması eğitim alanında bazı temel özelliklere sahiptir. Carson, Connors, Smits & Ripley (1989) eylem araştırmasının genel özelliklerini şu şekilde sıralamışlardır (Akt. Aydın, 2005, 241-242):
Eylem araştırmasında, öğretmen araştırmacılar yalnız çalışabileceği gibi diğer öğretmenlerle, öğrencilerle ve üniversitedeki araştırmacılar ile işbirliği yapabilirler. Bu tür araştırmalarda deneysel desenler, sistematik gözlem, betimsel araştırma ve örnek olay çalışmaları içeren çeşitli tekniklerin ve yaklaşımların kullanılması söz konusudur (Downhower, 1990; Eisenhart & Borko, 1993; Neubert, 1989; Wessinger, 1992; Akt. Köklü, 2001, 36). Ayrıca, bu tür araştırmalarda hipotez test etmekten, korelasyonel çalışmalar ve istatistiksel analizlerden ziyade, keşfetmeye ve yoruma dayalı nitel araştırma yöntemleri kullanılmaktadır. Eylem araştırmasında derinlemesine görüşmeler, katılımcı gözlemler, örnek olaylar ve hikâye tarzı anlatımlara yer verilmektedir. Katılımcıların problemlere ilişkin derinlemesine ve detaylı açıklamaları, alan notları, fotoğraflar, filmler ve teyp kayıtları eylem araştırması için gerekli olan dokümanları oluşturur (Borgia & Schuller, 1996; Akt. Köklü, 2001, 36).
Bir okulda çalışan yönetici, öğretmen, eğitim uzmanı veya bir kurumda çalışan mühendis, planlamacı, yönetici gibi kişiler eylem araştırmacısı olabilir. Araştırmacı, kurum içinden veya kurum dışından olabilir (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 295). Genel anlamda, eylem araştırmacısının; planlayıcı, katalizör, öğretmen, dinleyici, sentezleyici, kolaylaştırıcı, gözlemci, raportör gibi rollerde bulunduğu söylenebilir (O’Brien, 2001).
Araştırmacının rolü, problem durumunu mümkün olduğunca doğru şekilde belirlemek veya açıklamaktır. Buradaki amaç çoklu durumlar için genellenebilir yasalar oluşturmak değil tersine, sonuçlardan veya çözümlerden etkilenenlerin durumunu geliştirmek ve değiştirmektir (Zuber-Skerritt, 2001).
Bu benzerlik ve farklılıkları ilişkin görüşleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Diğer taraftan, nitel ve nicel araştırmalarda araştırmanın yürütülebilmesi için gerekli ve yeterli düzeyde eğitim alınması zorunludur. Araştırmacı genellikle sorunun içinde değildir. Genellikle uzmanlar tarafından geliştirilmiş ya da denetlenmiş veri toplama araçları kullanılır. Araştırmanın planlanması ve yürütülmesi süreçleri daha tutucudur. Bunların haricinde, nicel araştırmalar, kuramları sınama, genellenebilir bilimsel veriler üretmeye odaklanma, seçkisiz örneklem üzerinde çalışma, öznel deneyim ve görüşlerden uzak durma gibi özellikler de taşımaktadır.
Görüldüğü üzere, bu araştırma türü daha çok nicel araştırma yöntemlerine göre farklılık göstermektedir. Eylem araştırmasının nitel araştırma yöntemlerinden biri kabul edildiği dikkate alınırsa bu sonucun doğal olduğu söylenebilir.
Eylem Araştırması Türleri
Kaynaklarda eylem araştırmasının farklı türlerine rastlamak mümkündür. McKernan (1991, 16-27) farklı epistemolojik ve araştırma yaklaşımlarını bir araya getirerek eylem araştırmasını “teknik/teknik işbirlikçi/bilimsel eylem araştırması”, “karşılıklı işbirliği/uygulama/tartışma odaklı eylem araştırması” ve “özgürleştirici/geliştirici/eleştirel eylem araştırması” olarak üç grupta toplamıştır. Aşağıda bunlara kısaca değinilmiştir.
Teknik/bilimsel/işbirlikçi eylem araştırması.
Bu yaklaşımda, daha önceden belirlenmiş bir kuramsal çerçeve içinde bir uygulamanın test edilmesi veya değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yaklaşım, uygulama sürecini betimlemeye çalışır. Kuramsal çerçeveye hakim olan bir araştırmacı rehberliğinde uygulayıcı yeni bir yaklaşımı uygulamaya koyabilir ve bu süreç araştırmacı tarafından analiz edilerek uygulamaya yönelik bir değerlendirme yapılabilir. Uygulama sürecinde uygulayıcı ve araştırmacı arasında sıkı bir etkileşim vardır. Uygulamada karşılaşılan sorunlar araştırmacıya iletilir ve araştırmacı uzmanlığı dâhilinde çözüm yollarını uygulayıcıya aktarır. Uygulayıcı öneriler doğrultusunda uygulamaya devam eder (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 296). Bu yaklaşım, bilginin edinilmesinde pozitivist bir yaklaşımı benimsemektedir (Norton, 2009, 53).
Karşılıklı işbirliği/uygulama/tartışma odaklı eylem araştırması.
Yorumcu bakış açısına sahip olan bu araştırmada (Norton, 2009, 53) araştırmacı ve uygulayıcı bir araya gelerek uygulamada ortaya çıkan olası sorun alanlarını, bu sorunlara neden olan olası etmenleri ve olası müdahale yollarını saptarlar. Yaklaşım, uygulamayı geliştirmeye yönelik olduğundan “uygulama odaklı eylem araştırması” olarak da bilinir. Bu yaklaşım “Teknik/bilimsel/işbirlikçi” yaklaşıma göre daha esnektir. Araştırmacı ve uygulayıcı arasındaki etkileşim araştırmanın seyrini değiştirebilir. Ancak, bu seyir değişikliği sistematik veri toplanmasını zorlaştırabilir (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 296-297).
Eleştirel bakış açısına sahip bu yaklaşımda (Norton, 2009, 54) uygulayıcıya yeni bilgiler, beceriler ve deneyimler kazandırılması ve uygulayıcının kendi uygulamalarına karşı eleştirisel bakış açısı kazanması amaçlanmıştır. Böylelikle, uygulayıcı kendi uygulamalarını bir problem çözme süreci olarak görecek ve sürekli olarak bu süreç içinde kendi rolünü sorgulayacaktır. Aynı zamanda, uygulamalarına eleştirel bir gözle bakabilme anlayışını geliştirebilecek ve uygulamada sık sık karşılaşılan sorunlara ilişkin rasyonel açıklamalar getirebilecektir (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 297).
Eylem araştırmasının türleri dikkate alındığında her bir türün belirli bir paradigma içerisinde yer aldığı ve hareket ettiği görülmektedir. Örneğin, teknik/bilimsel tür önceden belirlenen bir kuramsal çerçeveye oturtulmak istenmesi ve nesnelliğin temel alınması onun pozitivist paradigma tabanlı olduğunu göstermektir.
Eylem Araştırmasının Aşamaları
Eylem araştırmasının aşamalarının oluşturulmasında literatürde farklılıklar görülmektedir. Örneğin Shön (1983; akt. Yıldırım ve Şimşek, 2008, 298) ve Bassey (1988; akt. Köklü, 2001), Cummings & Worley (1997) eylem araştırmasını sekiz aşamada, Büyüköztürk ve diğerleri (2009) beş aşamada ve Ferrance (2000) altı aşamada ele almıştır. Ferrance’nin (2000) sınıflandırması diğer yazarların ortaya koyduğu aşamaları özetler niteliktedir. Şekil 1’de bu aşamalara yer verilmiştir.
eylem araştırması
Kaynak: Ferrance’dan (2000, 9) uyarlanmıştır. Ferrance, E. (2000). Action Research. Themes in Education. USA: Northeast and Islands Regional Educational Laboratory at Brown University.
Bilgi toplama. Önceki aşamada belirlenen sorular doğrultusunda problemin daha ayrıntılı tanımlanması ve problemin çözümüne yönelik öneriler elde etmek amacıyla ilgili alanda veriler toplanır (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 300). Verilerin toplanmasında; araştırmacı notları, öğrenci yazıları/ödevleri, günlükler, bireysel ya da grup görüşmesi, gözlem, anket, dokümanlar (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 300-302), ses ve görüntü kayıtları, öz değerlendirmeler, kontrol listeleri (Thorne & Qiang, 1996; Ferrance, 2000, 1; Sagor, 2000, 76-85) vb. araçlardan yararlanılabilir. Diğer bir ifadeyle veri toplamada, nitel ve nicel veri toplama tekniklerinden kullanılabilir.
Bilginin yorumlanması. Bu aşamada belli başlı konular belirlenir, toplanan verilere göre bir analiz yöntemi seçilir (Thorne & Qiang, 1996). Veri analizi, verilerin düzenlenmesi, araştırma soruları dâhilinde tanımlanması ve yorumlanması aşamalarından oluşur (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 303). Verilerin analizinde hem nicel hem de nitel analiz tekniklerinden yararlanılabilir (Hendricks, 2006; akt. Kuzu, 2009). Eylem araştırmasında verilerin analizinde en çok betimsel çözümleme, içerik çözümlemesi ve tümevarım çözümlemesi teknikleri kullanılır (Kuzu, 2009).
Eylem planının hazırlanması ve uygulanması. Bu aşama, analiz sonuçları ve yorumu çerçevesinde araştırmacının ilgili uygulama ya da sürece ilişkin bir çözüm planı ya da alternatif bir uygulama geliştirmesine ilişkindir. Araştırmacı uygulama sürecinde tespit ettiği problem kaynaklarını ortadan kaldırmaya yönelik adımları belirler ve bunları sürece yayılmış sistematik bir plana yerleştirir. Eylem planında yapılacaklar, bunların süreleri ve zamanı açıkça belirlenir (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 303-304).
Sonuçların değerlendirilmesi. Uygulama ile istenen sonuçlara ulaşılıp ulaşılmadığının değerlendirilmesi yapılır (Ferrance, 2000, 12). İstenen duruma ulaşılamaması halinde araştırmacı tekrar problem tanımlama aşamasına dönmeli, gerekirse dış destek alarak problemi yeniden tanımlamalıdır (Büyüköztürk ve diğerleri, 2009, 278).
Sonraki eylem planının hazırlanması. Yeniden tanımlanan probleme göre yeni bir eylem stratejisi geliştirilmeli ve yeniden uygulamaya konmalıdır (Büyüköztürk ark., 2009, 278). Araştırma problemine dayalı olarak bu aşama birkaç kez tekrar edilebilir, farklı uygulamalar denenebilir ve sonuçlar değerlendirilebilir (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 305).
Eylem Araştırmasında Evren ve Örneklem, İç ve Dış Geçerlik
Eylem araştırması, yerel uygulayıcıların okullarında ve bölgelerinde karşılaştıkları belli başlı sorunların çözümüne odaklanır (Burke & Christensen, 2004, 10-11). Genellikle, bir okuldaki herhangi bir dersi kapsayan, ulaşılabilen küçük bir evren üzerinde uygulanır (Wiersma, 2009, 12). Fraenkel & Wallen’e (2006) göre araştırma sonuçları çoğunlukla genellenmez, hatta bazı durumlarda istense bile genellenemez. Bu nedenle, geniş bir evrende çalışılması, seçkisiz bir yöntemle bir örneklem seçilmesi bu araştırma türü için zorunlu değildir (Akt. Büyüköztürk ark., 2009, 279).
Eylem araştırmalarına araştırmacı yanlılığının karışması olasılığı çok yüksektir. Bu yüzden araştırmanın planlanması, verilerin toplanması, çalışma grubunun belirlenmesi ve araştırmanın yürütülmesi sürecinde uzmanlardan yardım alması araştırmanın tutarlı ve amacına uygun olarak gerçekleştirilmesinde önemli katkıda bulunacaktır (Büyüköztürk ve diğerleri, 2009, 279). Eylem araştırmalarında geçerlik, çoklu görüş açıları sağlandığında gerçekleşir (Köklü, 2001, 36). Eylem araştırması genellikle küçük gruplar üzerinde ve kasıtlı örneklemlere gerçekleştirildiğinden dış geçerliği düşüktür (Büyüköztürk ve diğerleri, 2009, 279).
Eylem Araştırmasının Uygun Olduğu Durumlar
Eylem araştırmaları, belirli bir problemin çözümüne odaklı olduğundan önceden kurgulanan deneysel araştırma desenlerinden ziyade gerçek durumları kapsayan araştırmalarda kullanılır (O’Brien, 2001). Başka bir ifadeyle, eylem araştırmaları, belirli bir durumda belirli bir problemin gerektirdiği bilgiye gereksinim olduğu veya var olan bir sistem üzerine yeni bir yaklaşımın yerleştirilmesinin amaçlandığı durumlarda kullanılır (Cohen & Manion, 1996, 194).
Eylem araştırmasının okul ortamındaki kullanım alanlarını daha da somutlaştırmak gerekirse kullanıldıkları alanlar şu şekilde sıralanabilir (Cohen & Manion, 1996, 194):
 Öğretim Yöntemleri. Geleneksel yöntemler yerine keşfederek öğrenmeye dayalı yöntemleri getirmek,
Yukarıdaki maddeler dikkate alındığında eylem araştırmasının eğitim öğretime ilişkin birçok alanın sistematik olarak incelenip geliştirilmesinde etkili olabileceği görülmektedir. Öğretmen ve yöneticiler okullarda eylem araştırması yaparak; öğretim, öğrenme ve değerlendirme yöntemlerinin geliştirilmesi, çalışanların olumlu tutumlarının desteklenmesi, öğrencilerin yaşam koşullarına uygun değerler oluşturabilmesi, öğretmenlerin analiz güçlerini artırılması ve etkili bir okul yönetimi sergilenmesi gibi konularda önemli katkılarda bulunabilirler.
Eylem Araştırmasında Etik Sorunlar
Eylem araştırması gerçek yaşam koşullarında gerçekleştirildiğinden ve katılımcılar arası yakın ve açık bir iletişim gerektirdiğinden araştırmacılar araştırmalarını yaparken etik kurallara dikkat etmelidirler (O’Brien, 2001). Eylem araştırmalarında diğer araştırmalarda dikkat edilmesi gereken dürüstlük, gizlilik, sorumluluk ve adil paylaşım gibi tüm etik ilkelere uyulmalıdır (Uzuner, 2005).
McKernan (1991, 241) literatürde, birkaç istisna dışında (APA, 1967; Kemmis & McTaggart, 1988; Kemmis & Robottom, 1981; Hopkins, 1985; Simons, 1982) eğitim programı ve eylem araştırmalarına ilişkin etik tartışmalara pek yer verilmediği görüşündedir. Ancak son yıllardaki eylem araştırmalarına ilişkin yayınlarda (Sagor, 2000; O’Brien, 2001; Tomal, 2003; McNiff & Whitehead, 2006; Campbell & Groundwater – Smith, 2007) etik boyutun dikkate alındığı görülmektedir.
Tüm katılımcıların herhangi bir araştırmada haklarını bilmesi son derece önemlidir. Eylem araştırmacısı her zaman dürüst, gerçekçi ve adil olmalıdır (McKernan, 1991, 241). Aşağıdaki ölçütler eylem araştırmasının yönetim sürecinde temel etik ilkeler olabilir (McKernan, 1991, 241-242):
Eylem araştırmasından etkilenen herkes, araştırmanın amaçları hakkında bilgilendirilme ve danışılma hakkına sahiptirler.
Eylem araştırması sürecinde yukarıdaki etik ilkelere uyulması araştırma sürecine dâhil olan tüm katılımcılar için önemli olduğu söylenebilir. Çünkü gerek araştırma sürecinde gerekse araştırma sonrasında çıkabilecek olası sorunları engelleyebilir. Bu etik ilkeler, araştırmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesine ve tamamlanmasına yardımcı olabilir.
Eylem Araştırmasının Öğretimde Kullanılması
Lewin’in eylem araştırması konusundaki fikirleri daha sonraki dönemlerde genel anlamda sosyal bilimlerde özelde ise eğitim alanında uygulanmaya başlanmıştır. Stephan Corey tarafından yapılan çalışmalar sonucunda eylem araştırması eğitim kurumlarında uygulanmaya başlayan bir araştırma modeli haline gelmiştir (Aydın, 2005, 247).
Eylem araştırması; öğretmen, yönetici ve diğer eğitim çalışanları tarafından yapılan ve okul düzeyinde karar vermeye yardımcı olan bir araştırma türüdür. Eylem araştırması günlük problemlerin okul düzeyinde çözümüne odaklanır (Wiersma, 2009, 12). Diğer bir ifadeyle, eylem araştırması günlük okul problemlerine çözüm oluşturmak için bilimsel yöntemlerin işe koşulmasıdır (Borg, 1987, 284).
Eylem araştırmaları, yöntem ve araştırma tasarımı açısından diğer yöntemlere göre daha özensiz olmakla eleştirilmesine rağmen (Borg, 1987, 284), yerel izleyiciler açısından son derece yararlı ve yüksek kalitede yerel bilgi üretebilir. Bu tür araştırmalar genellikle bütünleşmiş gruplar veya tek bir grup bazen de bir birey üzerinde yapılabilir. Ancak araştırma sonuçları araştırma literatüründe yer alan bilgilerle birleştirildiğinde ortaya çıkan sonuç yerel düzeyde karar vericiler için son derece ikna edici olabilir (Wiersma, 2009, 13)
Eliot (1991), eylem araştırmalarının öğretim ve öğretmenin mesleki gelişimini, program geliştirme ve değerlendirmeyi, araştırma ve düşünmeyi bir araya getirerek eğitim alanındaki uygulamaların araştırma yoluyla geliştirilmesine önemli katkılar yaptığını belirtmektedir (Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2005, 306). Sagor (2000), eylem araştırmalarının, öğretmenin öğretme etkinliklerini geliştirdiğini dolayısıyla da öğrencilerin gelişimine büyük katkıda bulunduğunu ifade etmektedir. Hopkins (1993) ise eylem araştırmalarının, kendi uygulama süreçlerindeki sorunların varlığını algılayan ve bu sorunların çözümüne yönelik adımlar atmak isteyen öğretmenler için uygun olduğunu belirtmektedir (Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2005, 306).
Yerel uygulayıcılar, gerek araştırmanın tasarımında gerekse araştırmanın yapılışında belli başlı rollere sahiptirler. Eylem araştırmaları süreci, diğer araştırma yöntemlerindeki ilkeleri takip eder (Burke & Christensen, 2004, 10-11). Bu araştırmanın diğer araştırmalardan en büyük farkı diğer araştırmalar genellikle bir akademisyen tarafından yapılırken bu araştırma öğretmenler, yöneticiler, danışmalar, koçlar ve diğer eğitim çalışanları tarafından gerçekleştirilir (Rossman & Marshall, 2006, 165). Araştırmacılar bazen başa çıkamadıkları önemli sorunlar için üniversitelerden danışmalık alabilirler (Burke & Christensen, 2004, 10-11).
Eylem araştırmaları, öğretmenlere araştırma yöntemleri ve uygulamaları konusunda bilgi ve yeti kazanma olanağı vermenin yanı sıra, değişim olanakları ve seçenekleri konusunda daha bilinçli olmalarını sağlar. Eylem araştırmasına katılan öğretmenler kendi uygulamaları konusunda daha eleştirel ve titiz olabilmektedir. Eylem araştırmasında çalışan öğretmenler kendi yöntemlerine, algılarına ve anlayışlarına ve öğretme süreçlerine olan bütün yaklaşımlara daha dikkatli eğilebilmektedir (Köklü, 2001, 36-38).
Eylem araştırması, sonu olmayan bir süreçtir çünkü birçok araştırma tek bir araştırma sonunda tam olarak çözüme kavuşmamaktadır. Birçok eğitim bölgesinde, özellikle okulların sorunlarına çözüm getirmek amacıyla araştırmalar yapan birimler vardır. Ayrıca, birçok öğretmen ve yönetici, problemlerin çözümü için gerek şu an gerekse geçmişte karşılaştıkları sorunlar hakkında veri toplamaktadırlar. Eylem araştırması, bireyde, yaşam boyu bireysel ve örgütsel öğrenmeye ilişkin bir adanma ve araştırmanın bilgilendirilmiş eylemlere öncülük ettiği inancını gerektirir. Eylem araştırmaları yerel problemlerin çözümüne odaklanmış olsa da sonuçlar bazen yerel, bölgesel ve ulusal konferanslarda sunulabilir, bülten ve dergilerde yayınlanabilir. Araştırma sonuçları, eğitim araştırması yapan diğer topluluklarla paylaşılırsa sonuçlar yerel uygulamaların gelişimine destek olmak üzere genel eğitim bilgisi literatürüne eklenebilir (Burke & Christensen, 2004, 10-11).
Geleneksel olarak öğretmenlerin çoğu araştırma yapmaktan kaçınmakta ya da yapılan başka araştırmaların sonuçlarını kendi sınıflarında uygulamaya çalışmaktadırlar. Ancak araştırma koşulları aynı olmadığından sonuçların uygulamasında güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Oysa öğretmenler, eylem araştırmasının kendilerine sunduğu yaklaşımla, kendi öğretim süreçlerine eleştirel bir gözle bakabilir, bu süreçle ilgili araştırma sorularını belirleyebilir, araştırmaya ilişkin veriler toplayabilir, bunları analiz edip kendilerini geliştirmeye yönelik adım atabilirler (Yıldırım ve Şimşek, 2009, 306).
Önceki
Sonraki

yazılan gönderi: